Kayıtlar

Bianchi Aria 105 2020 - İnceleme

Geçtiğimiz gün bisikletin sahibiyle buluşup sürüş testi yaptık. 30 dk size fit olmayan bir bisikleti çözümlemek biraz gerçek dışı. Dikkatimi ilk çeken yönü Bianchi Aria "aero" bir yarış bisikleti olmasına rağmen konforlu ve titreşim sönümleme kabiliyeti yüksek. Yüksek fiyatlı markalar harici genelde konfor ve aero pek iyi geçinen kavramlar değildir. Tepkileri iyi, gücü kayıp olmadan aktarıyormuş hissini veriyor. Triathlon yarışlarına uygun bir arka boru açısı var. (53 cm kadroda 74 derece-TCR aynı boy range inde 73.5 derece) Alın borusu açısı biraz daha yumuşak bu ise darbelerde biraz konfor sunuyor. Ayrıca yüksek hızlarda stabilite artışı getiren bir faktördür. Kadro aero olduğundan ağırlıktan biraz fedakarlık edilmiş. 55 cm de sadece kadro ağırlığı (jant frenli) 1100 gr. TCR aynı kadro boyunda yaklaşık 950 gr. Not olarak karşılaştırma açısından 2018 Giant Propel Adv. Kadro 1050 gr.

Giant TCR Advanced 1 KOM 2017-18 İnceleme

Şuan ki yarış bisikletim. Boyuma küçük small Kadro olduğundan custom fit yaptığım bisiklet, kullandıklarım arasından kadro tepkileri, rahatlığı, geniş lastik takılabilirliği ve kayıpsız gücün aktarılmasının birlikte en iyi yorumlanmış hali diyebilirim. Bisikletin özeti bu cümle olabilir. Son bisikletim dedirtmiş de olabilir :) Orta göbek ve alın borusu tepkisi önceki bisikletim Propel Advanced gibi. Tırmanışta ve ivmelenmeler de bisikletin sunduğu esnemezlik ve verimli bir şekilde gücü tekere aktarması iyi seviyede. Ayrıca Propel in aksine yanal esnemezliği yüksek bir kadroya sahip. Uzun ve alttan gelen darbelerde yanal olarak esneyen sele borusu sayesinde şehir içi sürüşlerde alüminyum TCR ve Propel Advanced ten sonra ilaç gibi. Komple yarış bisikleti arayanlar için tavsiye ederim (her açıdan iyi seviyede rijit-tepkisel-canlı, rahat, 28 mm ve belki biraz daha üzeri lastik takılabilen sprintte veya yokuş yukarı eforlarda lastiğe pati attırmayacak kadar ağırlık merkezi iyi dengelenmiş)

Giant Propel Advanced 2 2016 - İnceleme / Review

Small kadrosunu bulsaydım TCR Advanced e geçmeyeceğim bisikletti. İvmelenmesi, hızı koruması, tepkileri çok iyi bir bisikletti. Alın borusu tepkileri alüminyum TCR den sonra oldukça iyiydi. Orta göbek tepkisi oldukça benzerdi. Virajları alırken, sprint atarken tepkilerinden çok memnun kalırdım. Uzun kilometrelerde aero bisikletler yorucu olur derler.  Fakat uzun ve soğuk asfalt olan 150 km lik bir rotadan eve hiç ağrı sızı olmadan gelmiştim. Bisikletin dezavantajları olarak gördüklerim ise; Sprint bisikleti olsa da sprint atarken ve yokuşu eforlu çıkarken patinaj çekiyordu. Bu hiç istenen bir durum değildir. Gücün ve enerjinin israf olmasına ve değerli saniyelere mal olur. İkincisi, yanal esnemezliği düşüktü.  Genel olarak aero bisikletlerde bu durum söz konusudur. Ön ve arka üçgen yanal esnemezlik yüksek olmadığından birlikte değilmiş gibi hareket eder. Ciddi derece sayılacak bir şey değildi. Bir diğeri ise jant frenlerin telleri sıkıştıran vidayla ilgiliydi. Çok ufak ve hiç güven ver

Giant TCR Aluxx-SL 2013 Aero - İnceleme/Review

Sürüşü, tepkileri ve hızlanması ilk yol bisikletim Focus Variado sonrasında rüya gibiydi diyebilirim. Giant Aluxx SL alüminyum dediği alaşımdan ürettiği bu kadronun Medium boyda ağırlığı 1050 gr dır. Maşa ise bacaklar ve şaft borusu dahil karbon fiber/epoksi ve ağırlığı ise 380 gr dı. Bisikletin ivlenmesi oldukça iyiydi. Orta göbek bölgesinden yükleme esnasında aldığım tepki ortalamanın üzerindeydi.  Orta göbek bölgesinde gezegenin en rijit bisikletlerinden biriydi diyebilirim. Bisiklette orta göbek rijitliği ise pedala aktarılan güç kadro tarafından ne kadar absorbe edilmeden tekere aktarılabiliyorsa o oranda rijittir diye düşünebiliriz ( "pedalling efficiency" pedallama verimi de denilmektedir.) Alın borusu bölgesinde ise overdrive 2 maşa standartı olsa da Giant Propel Advanced 2016 ve sonrasında Giant TCR Advanced 2017 bisikletimde aldığım gibi tepkisel değildi. Ön taraf biraz cansızdı ve Focusla olan zamanlarımı andırıyordu. Bisikletin aero olan ve olmayan iki modeli sunu

Focus Variado 3.0 Tiagra Triple 2012 - İnceleme / Review

- İlk yol bisikletim - Variado, her yola gelen all-rounder anlamına gelmekteymiş. - İki kez dipçiklenmiş 6061- T6 alüminyum borulardan imal edilen bir kadroydu. - Maşa bacakları karbon, şaft borusu alüminyumdu. - Ağır bir kadrosete sahipti.  - Tüm titreşimleri hissettiğim hantal bir kadrosu vardı. - Orta göbek ve alın borusu rijitliği şuan kullandığım 90 model Koga Miyata çelik bisikletimden dahi azdı - Ölü, cansız yani yüklenmelere tepki veremeyen bir kadroydu. - Ne rahat ne de agresif bir bisikletti. Tam olarak hiç bir özelliği olgunlaşmamış bir bisikletti. - Klasik kadro geometrisindeydi. Arka ve Üst boru eşit uzunluktaydı: Merkezden merkeze 54 cm-54 cm - Beş sene önce ilk Duatlon yarışımı bununla kazanmıştım :D - Focus bu modeli kısa sürede kaldırıp, Culebro modelini çıkardı. İyi de yaptı. - İlk göz ağrım ve onunla çok uzun kilometreler yaptım, işin teknik boyutunu geçtiğimizde bana yaşattıkları ve kattıkları asla paha biçilemeyecek şeyler.  - Üzerinde ki Tiagra 4600 3'lü aynak

Schwalbe Durano Plus 700x23c 2015 Modeli - İnceleme/Review

Resim
  - Antrenman/tur başına en az 1 adet patlama sorununu ortadan kaldırmak için Mayıs 2014 ve 2015 tarihleri arasında 1.5-2 sene kullandığım ve 10 bin kilometreyi devirdiğim lastik setidir. - Lastiği almamı sağlayan, kalınlığı 5 mm ye yakın "Smartguard" adında, bildiğim kadarıyla latex tabanlı koruma katmanıydı. Bu sayede, uzun süre patlak yaşamayacağımı düşündüm. - Patlamayan ağır bir lastiği, patlayan ve antrenman sürekliliğini ve ritmini sekteye uğratan patlama ihtimali yüksek hafif bir lastiğe her zaman tercih etmişimdir. Bu durum eğer arkamda gidişatıma göre aksiyon alan yedek parça ile dolu bir takım arabası varsa değişebilir :)  - Son 1000 km ye kadar, 2 kere istisna olması dışında, patlak sorunu yaşamadığımı belirtmek isterim ki bu neredeyse 1 sene civarına denk. Bu süreçte normalde eksik etmediğim iç lastik ve pompa taşımadım (her koşulda taşınmalıdır).   -Lastik alın (sırt) bölgesine gelecek her çeşit delici cisme karşı dayanıklı olduğunu gösterdi. -Islak zemin ve vir

Sporcu Ne Yapar?

Sporcu başka herhangi bir alanda kendini geliştirmeye çalışan biri gibidir. Spor kişisel gelişimdir aynı fizik ve matematik öğrenmek gibi ya da şarkı söylemeye çalışmanın da kişisel gelişim kabul edileceği gibi. Sporda kişi sahip olduğu fiziki-psikolojik ve mental sınırları görür ve disiplinle üzerine giderse sınırların hayali olduğunu fark eder. Bu sayede 200 km mesafeyi 40 km ortalama hızla bitirebilen kurt kalpli ve ciğerli bisiklet sporcuları görürüz ekranlarda. Bu sayede görürüz düştüğü zaman yara bere içinde olsa da hiçbir şey olmamış gibi acı içinde o çabayı gösterip yarışı bitirenler. Gösterdiği çaba bisiklete bu spora bu kültüre ve kendisi gibi olan veya olmayan herkese insanın mental ve psikolojik sınırlarını sadece kendi elinde olduğunu bunu kimsenin kontrol edemeyeceğini anlatır. Spor özgürlüktür, özgürlüğü anlamayı merkezinden tatmayı sağlar. Özgürlüğünün kıymetini en içten sebeplerle anlamayı sağlar, kimseye ve hiç bir fanatizme hiç bir ideolojiye tutsak olm